Kronik ağrı, beklenen iyileşme süresinden daha uzun süren ağrı olarak tanımlanabilir. Kronik ağrının süresi hakkında uzmanlar arasında bir uzlaşı yoktur; 1, 3, 6 veya 12 aydan uzun süren ağrıyı kronik olarak tanımlayan çeşitli çalışmalar bulunmaktadır.
Ağrıyı açıklayan Kapı Kontrol Teorisi'ne göre, omurga içerisinde ağrı algısını artırabilen ve azaltabilen bir tür kapı sistemi bulunur. Bu kapıyı kapatan faktörler ağrı hissini azaltırken, kapıyı açan faktörler ağrıyı artırmaktadır. Ağrı kapısını açan ve kapatan faktörleri bilişsel, duygusal, sosyal faktörler ve aktivite faktörü olarak gruplandırabiliriz.
Kapıyı açan ve ağrı hissetmemizi artıran bilişsel faktörler şunlardır:
- Ağrıya yönelik dikkat. Kişinin dikkatinin ağrı üzerinde yoğunlaşması, ağrıyı ileten sinir yolundaki kapıyı açar ve ağrı algısı artar.
- Ağrı ile yaşanamayacağına ve ağrının geçmeyeceğine dair olumsuz düşünceler. Bu düşünceler ağrı iletim kapısını açar.
- Ağrının kaynağı ve sonucu hakkında olumsuz düşünceler. Ağrı kaynağı olarak tıbbi bir neden bulunamamasına rağmen veya tıbbi nedenin ötesinde olumsuz düşüncelere sahip olmak ağrı kapısını açar ve ağrıyı artırır. Örneğin, kişinin tıbbi hiçbir soruna bağlı olmayan (psikolojik) veya kireçlenmeye (tıbbi) bağlı olan bir sırt ağrısının ölümcül bir kalp hastalığı kaynaklı olduğuna inanmasıdır.
Ağrı kapısını açan duygusal faktörler şunlardır:
- Depresyon: Depresyonda görülen umutsuz bakış açısı ağrı kapısını açar ve ağrıyı artırır.
- Kaygı: Kaygılı olmak ağrı kontrol kapısını açar.
- Öfke: Öfke de ayrıca ağrı kapısını açan duygusal bir faktördür.
Aktivite ile ilişkili faktörler ağrı kapısını açabilir:
- Aşırı aktivite veya çok az aktivite: Aktivite veya egzersiz seviyesinin çok aşırı olması bazı kaslarda gerginlik oluşturabilir ve bu gerginlik ağrı kontrol kapısını açabilir. Aktivite azlığı da kas ve kemiklerin gücünü azaltır ve böylece ağrı kapısını açabilir.
- Sağlıksız beslenme alışkanlıkları: Aşırı yeme, obezite, ya da çok az yeme veya sağlıksız beslenme de ağrı kapısını açabilir. Bazı vitamin ve minerallerin eksikliği ve fazlalığı ağrı iletimi ile ve ağrı kontrol kapısının açık olmasıyla ilişkilidir.
- Sosyal hayat, iş, hareketsiz geçen süre, etkili boş zaman yönetimi arasında denge kurulamaması ağrı kapısını açabilir.
Ağrı kapısını açan sosyal faktörler yukarıda açıkladığımız diğer faktörlerle de ilişkilidir:
- Aile ve arkadaşlardan düşük sosyal destek:Sosyal alanın yetersizliği ağrıya olan dikkati ve ağrıyla meşgul olmayı artıracaktır. Ayrıca yukarıdaki duygusal faktörlerin iyileşmesi güçleşecektir. Bunun dışında kronik ağrı yaşayan kişi yardıma ihtiyaç duyabilir veya istirahat etmesi gerekebilir ve bu desteğin olmaması ağrının sürmesine yol açabilir.
- Sosyal çevredeki kişilerin aşırı ağrıya dikkat çekmeleri ve fazla koruyucu tutumları: Örneğin kişinin çevresi ağrı odaklı hareket ediyor olabilir, sürekli ağrının düzeyini öğrenmeye çalışabilirler, kaygı oluşturabilirler, yeterli miktarda hareket etmesini önleyebilirler ve ağrıya yönelik dikkati artırabilirler.
Ağrı iletim kapısını kapatan faktörler, dikkatin ağrıdan uzaklaştırılması, ağrı hakkında olumsuz ve umutsuz inançların düzenlenmesi, duygusal denge, rahatlama, sakinlik, uygun fiziksel aktivite, sosyal ve aktif yaşam ile iş arasındaki dengenin sağlanması, sosyal çevreden geçerli ve yeterli destek alınmasıdır.
Kronik ağrılar fiziksel, psikolojik veya her ikisi kaynaklı olabilir. Kronik ağrı terapisinde temel yöntem ağrı kontrol kapısını açan faktörleri azaltmak ve kapıyı kapatan faktörleri artırmak şeklinde özetlenebilir. Böylece, psikoterapilerde yukarıda bahsi geçen faktörlerin ağrı üzerindeki etkisini düzenlemek, kişinin işlevselliğini ve yaşam kalitesini artırmak hedeflenmektedir.
Kaynakça
- Melzack, R., and Wall, P.D., (1965): Pain mechanisms: A new theory, Science 150, 971–979.
- Otis, J. (2007). Managing chronic pain: A cognitive-behavioral therapy approach. Oxford university press.
- Turk, D. C. (2010). Pain terms and taxonomies of pain. Bonica's management of pain.
Yazan: Psikolog İbrahim KILIÇ